MEDİNE'DE TARIM

MEDİNE'DE TARIM




birisi sağlam bir ekonomidir. Bundan dolayı yöneticiler almış oldukları tedbirlerle ekonomideki sağlamlığın devamını ve bu konuda mümkün olduğu kadar en iyi seviyenin tutturulmasını hedefler. Ekonomide, sınırları belli olan kaynaklarla hangi malın ve hizmetin üretilmesi, bu üretimin miktarı, nasıl yapılacağı ve hedef kitlesinde kimlerin olacağı gibi parametreler ön plana çıkmaktadır. İdareciler bu parametreleri kendi ülkesinin durumu ve şartlarına göre belirler, toplumun her kesimini kucaklamaya çalışırlar ve bu minval üzere bir istikrar yakalama gayretine girerler. Hz. Peygamber de Medine merkezli kurmuş olduğu İslam devletinde o dönemin şartlarına ve devletin gücüne göre bir ekonomi politikası belirlemiştir.

Hz. Peygamber’in ekonomi politikasının temelini üretim oluşturmaktadır. Bu durumu pek çok hadis-i şerifte görmek mümkündür. Onun ekonomi stratejisine göre bir kişinin, tembel tembel durmayıp çalışması, bir şeyler üretmesi, ailesinin nafakasını çalışarak helalinden temin etmesi, Allah yolunda cihad etmesiyle, gündüzlerini oruçlu, gecelerini namaz kılarak geçirmesiyle eş değerdir.Üretim beraberinde pazarlama ve ticaretin de gelişmesini gerektirdiğinden dolayı Hz. Peygamber bu iki sektör için de gerekli adımları atmıştır. Müslümanların kolaylıkla ürünlerini pazarlayacakları ve alışverişlerini yapacakları yerlerin temin edilmesinin yanında ticaret yapmak teşvik edilmiş, ticarî ortaklıkların önü açılmıştır. Paranın saklanmak suretiyle elde tutulmasının önüne geçilerek piyasaya arzı sağlanmıştır. Paranın para ile kazanılması anlamına gelen ribâ ve tefecilik gibi haksız ve emek ortaya konmadan elde edilen kazançların önüne geçilmiştir. Düzgün ve sağlam bir ekonomi için hayati tehlike arz eden alışveriş çeşitleri ve ihtikâr gibi uygulamalar yürürlükten kaldırılmıştır. Piyasada serbest rekabet oluşmasına zemin hazırlamak maksadıyla fiyatların arz ve talep dengesine göre oluşmasına izin verilmiştir. Ekonomide muhatap kitlelerden birisi olan tüketicilerin haklarının korunması bağlamında düzenlemeler yapılmıştır. İşçi işveren ilişkilerinde iki tarafın da haklarının gözetildiği bir çizginin oluşmasına gayret gösterilmiştir. Hz. Peygamber, her işte olduğu gibi ekonomi sahasında da işin ehli insanların görev almasını, bu insanların da işlerini layıkıyla yapmalarını istemektedir. Hz. Peygamber, iş piyasasında küçük esnaf ve sanatkârın da faaliyet göstermesinin önünü açmıştır. Nitekim onun zamanında demircilik, attarlık, sarraflık, manifaturacılık, eczacılık, terzilik gibi iş dallarının varlıklarından söz edilmektedir. Ekonominin önemli parametrelerinden olan üretimin başta gelen kalemlerinden birisini kuşkusuz tarımsal faaliyetler oluşturmaktadır. Bu durumu gayet iyi analiz eden Hz. Peygamber ziraî faaliyetler üzerinde titizlikle durmuştur. Birçok sözüyle etrafındakilere ziraatı özendirmiştir. Ekecek toprağı bulunan bir kimsenin toprağını ekmesini, buna gücü…
To Top