MAZİDE RAMAZAN TELAŞI



RAMAZAN HAZIRLIKLARI


Şimdilerde Ramazanı karşılamak belki daha kolay ama buzdolabının olmadığı, her yiyeceğin bulunmadığı dönemlerde Ramazan hazırlıkları yapmak da kolay değildi. Özellikle kadınlara büyük görevler düşüyordu.

Anadolu'da mutfak ve kiler çok önemlidir. 11 ayın sultanı Ramazan'da da bolluk hüküm sürer. Eski zamanlarda her semtte bırakın market ya da alışveriş merkezlerini, doğru dürüst bakkal bile yok. Doğal olarak mahalle bakkalları her şeyin en ucuzunu satar ama Ramazan aylarında onlar bile farklı olur, daha zengin görünürler... Hal böyle olunca Ramazan ayı gelmeden herkesi bir telaş alır. Malum, iftar yemeklerinde konu komşuya, akrabaya iyi bir sofra kurmak gerekir.

Ekonomik durumu iyi olanlar Ramazan erzağını, yani baharatlar, pirinç, şeker, un, bulgur gibi kuru malzemeleri; pastırma, sucuk, kuru ceviz, kak, dıdı gibi meyve kurularını; mevsimine göre sebze kurularını en az bir aylık alır, kilerlerine doldururlar. Kaşar peyniri, pastırma ve sucuklar, bozulmasın diye soğukluklarda saklanır. Anadolu'da evler, genellikle ambarlı, büyük kilerli olur. Kilerlerin tavanlarında kancalı büyük çiviler vardır ve çivilerden de uçları kancalı demirler sarkar. Hem ürünler bozulmasın diye hava alması hem de fare dokunmaması için bazı öteberiyi asmak için belli yerler oluşturulur. Bir de adına terek denen raflar vardır. Genel olarak bu rafların orta kısmına reçel kavanozları ve bal çömlekleri boy boy dizilir. Bu ferah, havadar yerler, bugün en fazla kullandığımız eşya olan buzdolabı yerine kullanılır. Yiyecekler, içi sırlı toprak, cam veya fıçı ve külek adı verilen tahta kaplarda saklanırdı. 


MAHARET YARIŞI BAŞLAR! 

Ramazan'dan evvel listesi yapılan reçel ve şuruplar ev hanımları tarafından maharet yarışıyla yapılır. Daha iyi durumda olan aileler, en meşhur dükkanlardan bu malzemeleri tedarik ederler. En sıra dışı reçeller beyaz zambak, leylak, hünnap, frenk üzümü, mürver, Bursa yöresinden salep reçeli ve zencefil reçeli... Turşular dolmalık kırmızı biberden yapılır; ama içi rendelenmiş lahana ve kerevizle doldurulmuş olarak... Bıçağı vurdunuz mu tabağınızda bir bahçe gibi açılacak ve yöreye göre domates, salatalık, patlıcan, dal, kelek turşuları yapılır. Ramazan ayları Anadolu insanlarının dayanışma, özveri, anlayış gibi meziyetlerinin en yoğun olduğu dönemdir. Bütün zorluklara ve yokluklara karşın Anadolu kadınının becerisi, hamaratlığı ve gayreti, ailelerin geleneklere sahip çıkmasını ve devam ettirmesini sağlamıştır.
 

POYRAZ'IN FAYDALARI 

Dönelim tekrar Ramazan ayı öncesine... Eskiden evlerin ekonomik gücü çerçevesinde şekillenen, büyüklüklerine göre düzenlenmiş kilerler elden geçirilir, raflar, dolaplar, sepetler ve küpler temizlenirdi. Bahçelerdeki kuyular gözden geçirilerek soğutma görevleri için hazır hale getirilir, bazı bölgelerde de mağaralar düzenlenirdi. Malum, buzdolabı henüz evlere girmediği için sular, şerbetler, şıralar, meyveler, kapaklı sepetlerle kuyularda saklanır, soğumaya bırakılırdı. Evin kuzey yönüne bakan ve poyraz rüzgarı alan nispeten serin taşlık bölümlerinde, duvara asılı duran tel dolaplar da temizlenir ve yenilenirdi. Evlerde genel olarak kiler için Urfa, Trabzon yağları, Ayvalık zeytini ve zeytinyağı, çorbalık ve pilavlık pirinç, nohut, fasulye, böreklik un, makarna, tel-arpa-yıldız şehriyeler, tarhana, şeker, pekmez, hurma, hoşaflık kuru erik, kayısı, üzüm vs. tedarik etmeye gayret edilirdi. Güneşte veya fırında kurutulmuş ekmek dilimleri kurut ya da bazı bölgelerde peksimetler, her ihtimale karşı patiska torbalarda duvara asılırdı. Kuru soğan hevenkleri, ipe dizilmiş kırmızı biberler, demetlenmiş sarımsaklar, yazdan kurutulmuş ıhlamur ve nane torbaları duvarları süslerdi. 

YAZ RAMAZANLARININ VAZGEÇİLMEZİ

Ramazan aylarının en belirgin yiyeceği şüphesiz ki çorba. Anadolu'nun en yaygın tükettiği yemek olan çorbalar, yaz ve kış aylarında içerik ve sıcak-soğuk hava şartlarına göre çeşitlenerek sofralarda yerini alıyor. Yaz ve kış için kullanılabilen ender çorbalardan biri, her bölgede küçük değişikliklerle yapılan ve farklı isimler alan yoğurtlu bir çorba. Bu çorba genellikle ayran aşı olarak biliniyor ama bölgelere göre bütün çorba, yarma toygası, yarma aşı, soğuk çorba ve daha birçok başka isim alıyor. 

AYRAN AŞI ÇORBASI 

Malzemeler: 
* Bir su bardağı aşurelik buğday 
* Yarım su bardağı nohut 
* Yarım su bardağı kuru fasulye 
* 1 kg yoğurt 5-6 dal taze taze nane, 
* Tuz 

Yapılışı: Nohut ve fasulye bir gün önceden ıslanır. Bu malzemeye ertesi gün buğday ilave edilir ve pişirilir. Kaynamaya başlayınca tuz eklenir. Sonra soğumaya bırakılır. Koyu ayran kıvamındaki yoğurt iyice çırpılır. Pişirilen karışıma eklenir. Üzerine ince kıyılmış taze nane ilave edilir ve soğuk servis edilir. 
Not: Aynı çorba kış aylarında sıcak olarak pişirilir ve bu kez kurutulmuş nane ve kızdırılmış tereyağı ile servis edilir.
To Top