KURBANLIK HAYVANLAR


KURBANLIK HAYVANLAR

Kurban ibadetinin pek çok hikmeti ve amacı vardır. Kurban sadece et yardımı amaçlı bir ibadet değildir. Hatta etinin dağıtılması bile vacip değil, sünnettir. Bunun özü; ALLAH Teâlâ’ya yaklaştıran maddi bir fedakarlık ve O’nun emrine bir bağlılıktır.

İslâm dininin ve şeriatının hükümleri, insanlar tarafından yapılmış olan pozitif hukuk kurallarına benzemez. İslâm’ın kesin kuralları evrenseldir. Kıyamet’e kadar hükümleri bakidir. Onlar zamanla, şartların değişmesiyle değişmez.

Fıkıh usûlündeki, “Zamanın değişmesiyle hükümler değişir” kaidesini bazıları yanlış anlamakta, yanlış yorumlamaktadır. Reşid olmayan yetim bir çocuk için bir vasi tâyin edilir, bu konuda bir hüküm verilir. Daha sonra çocuk reşid olur ve hüküm değişir. Zamanla hükümlerin değişmesi böyle şeyler içindir. Yoksa kat’î nass yani ayet-i kerime ve hadis-i şerif ile sabit olan; Şeriatın evrensel, temel, muhkem hükümleri veya zulm ve haksızlık yapmak gibi yasak olması umumi hükümlerden bulunan şeylerde değişme yoktur. Bunlarda zamanın değişmesi tesir edici olamaz. Küllî hükümler, her hâlükarda sabit olup değişmez. Nass ile sabit olmayan ve genel hükümlerden bulunmayan bir kısım cüz’î hükümler, zamanın değişmesi ile değişebilir. Hakkında herhangi bir nass bulunmadığı için müctehidin içtihadı ile örf ve adete göre verilmiş olan hükümler; o örf ve adetin değişmesi ile değişebilir. Yani böyle bir örf ve adete dayalı olan hükümler değişebilir. Yoksa zamanın değişmesiyle mutlak olarak hükümler değişemez. Meselâ vakti ile iyi insanlar çok olduğundan şahitlerin tezkiye edilmelerine, temize çıkarılmalarına lüzum görülmemişti. Daha sonra İmameyn zamanında insanların halleri değiştiği için, şahitlerin gizlice ve açıkça tezkiye edilmelerinin lüzumuna içtihad edilmiştir.

Aynı şekilde vakti ile bir evin odaları hep bir tarzda yapıldığından bunlardan birini görmek, hıyar-ı rüyet, görme muhayyerliğini düşürmek için yeterli olurdu. Daha sonra bu tarz değiştiğinden dolayı odaların hepsi görülmedikçe hıyar-ı rüyet devam eder, düşmez.

Bu kaide Mecamî’de: “Ezmanın, zamanların teğayyuru yani değişmesi ile ahkamın, hükümlerin teğayyuru inkâr olunamaz.” diye yazılıdır. Mecelle’nin küllî kaidelerindendir.

Kurbanlar; yalnız koyun, keçi, deve ve sığır türü hayvanlardan kesilebilir.

Soru: Hangi hayvanlar kurban olabilir?
Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim. Kurbanlar; yalnız koyun, keçi, deve ve sığır türü hayvanlardan kesilebilir. Mandalar da sığır türünden sayılır. Bunların erkekleri ile dişileri eşittir.

Yaban sığırı, geyik gibi yabani hayvanlarla, tavuk, horoz, kaz gibi evcil hayvanlar kurban edilemezler.

Koyun ve keçi ya birer yaşını bitirmiş bulunmalı veya koyunlar yedi sekiz aylık olduğu halde birer yaşında imiş gibi gösterişli olmalıdır. Ümmü Bilal (R.Anha)’nın babasından yaptığı rivayete göre, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Koyun türünden kurban olarak cezea yeterlidir”. (İbn-i Mace, Edahî:7; Ahmed b. Hanbel, 4/368)

Cezea: Bir yaşını tamamlamış koyun anlamına geldiği gibi, altı ayını doldurmuş, fakat bir yaşındaki koyunlar kadar gösterişli olan kuzuyu da ifade eder. Fakat keçi olmaz. Onun mutlaka yaşını doldurmuş olması lazımdır. Cezea; sığır türünde üç, deve türünde altı yaşına basmış hayvan demektir. Bu yüzden deve en az beş yaşını, sığır iki yaşını bitirmiş olunca kurban kesilebilir. (Mebsut, 12/9-10; Bedayi, 5/69-71; Alemgir, el-Fetava’l-Hindiyye, 5/292.)

Yorum Gönder

To Top