PEYGAMBER'İMİZİN (SAV) TEMİZ SOYU

PEYGAMBERİMİZ'İN TEMİZ SOYU:
Peygamberimiz Hz. Muhammed[s.a.v.]Araplar arsında en eski ve asaletli bir aile içinde doğdu.Babası Kureyş kabilesine mensup Haşim oğullarından Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah,annesi Beni Zühre kabilesinden Veheb'in kızı Amine'dir.Gözleri nurlandıran ve gönüllere iman hüzmelerini saçan hidayet güneşi,insanlık alemi,cehaletin karanlığı içinde bunaldığı ve yanık gönüller kendilerine bir kurtarıcı ve selamet yolunu gösterecek bir mürşid aradığı devirde alemlere rahmet olmak üzere gönderildi.Bu hakikati Cenab_ı Allah Kur'an_ı Kerim'in Enbiya Suresinin 107.ayetinde;"Ey Habibim!Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik",Peygamberimiz'in temiz bir soydan geldiğini de,Tevbe Suresinin 128.ayetinde işaret buyurarak;"Ey insanlar!İnanınız ki,sizin kendi cinsinizden soyu en temiz bir peygamber geldi.O azizdir,yüksek şeref sahibidir.Bütün mü'minlere çok şevkatli ve pek merhametlidir."buyurur.
PEYGAMBERİMİZ'İN NESEP SİLSİLESİ:
Peygamberimiz'in nesep silsilesi tarihte pek az kimselere müyesser olacak kadar tam bir sıhhat ve isabetli mazbuttur.Peygamberimiz'in nesep silsilesini Buhari Şerif şöyle sıralar:
Muhammed[S.A.V.]

1.Abdullah
2.Abdülmuttalib
3.Haşim
4.Abdimenaf
5.Kusay
3.Kilab
7.Mürre
8.Ka'b
9.Lüey
10.Galib
11.Fihr
12Malik
13.Nadr
14Kinane
15.Kuzeyme
16.Müdrike
17.İlyas
18.Mudar
19.Nizar
20.Ma'd
21Adnan

Resul_i Ekrem Efendimiz'in bu nesep silsilesi cümhur ulemaca ittifakla kabul edildiği gibi,Adnan ile Adem arasındaki secere silsilesi de ehl_i kitap müverrihleri arasında meşhur ve tarih kitaplarında mezkurdur.Yukarıda zikrolunan isimler Peygamberimiz'in adından başlayıp babadan sonra devam eden cedd_i kiramıdır.
PEYGAMBERİMİZ'İN DOĞUM YERİ VE YILI:
Peygamber Efendimiz'in doğum ayının Arabi aylardan Rebiülevvel'in onikinci Pazartesi gecesi olduğu söylenmektedir.Ancak yapılan ilmi araştırma neticesinde Hz.Muhammed'in doğum tarihinin Miladi 571 senesinin 20 Nisan'ına tesadüf eden Rebiülevvel ayının 8.Pazartesi günü sabaha karşı dünyaya geldiği tesbit edilmiştir. Peygamberimiz 571 yılında Mekke'de Beni Haşim mahallesinde bulunan sevimli bir evde dünyaya geldiler.Bu güzel evbabası Abdullah'dan kalmıştı.Bilahare Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra amcasının oğlu Akil'in zimmetine geçti.Tekrar Mekke şehri fethedildikten sonra Akil islamiyeti kabul ettiği için Peygamberimiz baba yadigarı olan evini amcasının oğlı Akil'e bağışladı.DAha sonraları Harun Reşid'in anası Heyzüran Hanım bir hac esnasında Mekke'ye geldiğinde Peygamberimiz'in doğduğu evi satın alarak yerine bir mescid yaptırdı.O gün Allah'ın Peygamberi'ne ev olan bu kutu mekan,bugün Allah'ın evi olarak devam etmektedir.
PEYGAMBERİMİZ'İN KUR'AN'DA BİLDİRİLEN MUHAMMED VE AHMED İSİMLERİ:
Peygamberimiz'in asıl adı Muhammed'dir.Bu güzel adı dedesi Abdulmuttalib vermiştir.Resulullah'ın doğumu üzerine bir ziyafet veren dedesi Abdulmuttalib,davetlilere hitaben şöyle konuşmuştur: "Aziz misafirler!Bu sofra,yeni dünyaya gelen yavrumun şeref ve sevinç sofrasıdır.Ümid ediyorum ki,Beni Haşim yurdunda açılan sofra bütün insanlık alemi için serilecek hidayet sofrasına mebde teşkil eder.Adını Muhammed koydum,Allah'ın gökte,insanlarında yeryüzünde övmelerini temenni ederim."Peygamberimiz'in en meşhur isimleri Muhammed'le Ahmed'dir.Bu adlar Kur'an'da bildirilmiştir.Muhammed adı Fetih suresinde"Resulullah"diye tavsif olunduğu gibi,Ahmed adı da Saf Suresinin 6,ayetinde şöyle haber verilmiştir: "Ya Muhammed!Meryem oğlu İsa'nın Beni İsrail'e şu şekilde konuştuğunu hatırla:Ey İsrail oğulları!Ben size Allah'ın Resulüyüm.Önümde Tevrat'ın umdelerini tasdik ederek ve benden sonra gelecek Ahmed adlı bir Peygamberin müjdecisi olarak geldim." Peygamberimiz'in kendi adını taşıyan Kur'an suresinde de Muhammed ismi geçmektedir.Her iki ismin de lugat manası,"Hamd"maddesine dayanmaktadır.
PEYGAMBERİMİZ'İN SÜT ANNELERİ:
Peygamberimiz doğmadan,babası Abdullah vefat etmişti.Annesi Amine Hatun bin ümitle bir evlat bekliyordu.Her gece olduğu gibi son gece de evinin penceresinden Mekke şehrini çevreleyen yalçın kayalara akseden ay ışığını seyrediyordu,biraz ilerdeki Kabe'nin azmetini düşünüyor ve dua ediyordu.Bütün insanlar uykuya dalmış,tabiat sükun halinde,güneşin hareketleriyle ısınan kumlar gecenin rüzgarıyla serinliyordu.Fakat Amine Hatun uyanıktı,daha doğrusu uyuyamıyordu.Sevinç ve heyecan ruhunu sarmıştı.Bu gece başak bir gece idi,çünkü Hazret_i Muhammed'in doğum gecesi idi.Vakit ilerledikçe Amine Hatun heyecanlanıyor,yalnızlığın verdiği hisle penceresinin kanadını açarak,ılık ılık esen rüzgarların kır çiçeklerinden getirdiği nefis havayı adeta yudum yudum içiyordu.Artık sabah yaklaşmıştı.Hidayet Güneşi'nin doğma zamanı gelmişti.Feci patlamış,her tarafa feyiz fışkırıyordu,adı güzel Muhammed[s.a.v.]iki cihanın güneşi olarak dünyaya geldi. Resul_i Ekrem Efendimiz'i evvela validesi Hazret_i Amine emzirmiştir.Sonra da Süveybe ile Halime adındaki hanımlar emzirerek süt analığı yapmışlardır.
PEYGAMBERİMİZİN GÜZEL AHLAKI:
Peygamberimiz insanlık alemi için ahlak örneğiidi.Bu gerçeği Cenab_ı Allah Kur'an_ı Kerim'inde şöyle buyuruyor: "Ya Muhammed!Ne büyük bir ahlaka sahipsin" Peygamberimiz de bu hususu şöyle açıklar:"Ben ancak güzel huları tamamlamak için gönderildim."Resul_ü Ekrem Efendimiz çocukları çok severdi.Hiç kimsenin gönlünü incitmezlerdi.Şefkati sonsuz,merhameti pek boldu.Muhtaçların yardımına koşar,düşkünlerin elinden tutardı.Hastaları ziyaret eder,yakınlarını ihmal etmezdi.Kendisi için sevdiği bir şeyi başkaları için de arzu ederdi.Evine,ailesine çok bağlı,hanımlarına karşı pek muhabbetli idi.Komşularıyla iyi geçinir,misafirlerine ziyadesiyle ikram ederdi.Az konuşur,çok düşünürdü.Kur'an okumaktan haz duyar,ibadet etmekten zevk alırdı.Çalışmayı ibadet sayar,ilim öğrenmeyi farz ederdi.Rızkın helalini ticarette arar,san'ata önem verirdi.Beden temizliğini çok sever,ruh temizliğini pek överdi.Kılık kıyafeti muntazam,evi barkı intizamlı idi.Sözünde sadık,sohbetinde samimi idi.
PEYGAMBERİMİZİN HİCRETİ:
Peygamberimiz'in hicreti islam tarihini iki kısma ayırır.Birincisi Resul_i Ekrem'in Mekke'de geçen on üç senelik nübüvvet hayatıdır.Diğer kısmı Fahr_i Kainat Efendimiz'in Medine'ye hicretinden sonra başlar.İslam Dini Hıra dağında fışkırmaya başladığı halde inkişafına en elverişli yer olarak Medine'yi seçti.Böyle oluşunun sebepleri vardı.Çünkü Kainatın Hidayet Güneşi doğduğu zaman Mekke müşrikleri,güneşten gözleri kapanan yarasa kuşu gibi,gözleri görmemeye başladılar.Yeni gelen Hak Dine,onu getiren gerçek Peygamber'e karşı ellerinden gelen kötülüğe başvurdular.Ebu Cehil ve onun etrafında dolaşan azgın müşrikler Mekke sokaklarından naralar atarak,Sevgili Peygamberim'ize ve dava arkadaşlarına yapmadıkları eza,cefa kalmadı!Alemler rahmet iki cihanın manevi güneşi Hazret_i Muhammed(S.A.V.)in bir an evvel karanlık gönülleri aydınlatması,yanık sinelere iman hüzmelerini ulaştırması gerkiyordu.Bu bakımdan Peygamberimiz hac mevsiminde Medinelilerle Akabe mevkiinde gizli olarak yapılan biatlar neticesinde Medine'nin en elverişli bir yer olduğundan buna karar verildi.İsra Suresinin 80.ayetinde bu tarihi keyfiyet şöyle açıklanır: "Rabbim! Beni şanlı ve şerfli bir girişle(Medine'ye)koy,selametli bir çıkışla da(Mekke'den)çıkar.Kerem ve inayetinle bana yardım edecek bir kuvvet ihsan buyur." Aynı surenin 81.ayetinde ise: " Habibim!Hakkın tahakkuku,batılın yok olması zamanı geldi.Muhakkak ki batıl mahvolmağa mahkumdur."buyurulup Medine'ye hicretle İslam Dini'nin yayılacağı,şirkin de mahvolacağı tebşir buyurulmuştur.Bunun üzerine Peygamberimiz Ashabına; "Artık sizin hicret edecğiniz şehir iki kara taşlık arsında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi"buyurulmuştur.(Sahih_i Buhari)

Yorum Gönder

To Top